Her şey 750cc ile başladı
70’li yıllarının simgeleri…
Genç nesillere göre, süperbike kavramı; açık saçık krenaj, yüksek hız ve eşit derecede yüksek sigorta maliyetleri ile oldukça modern bir tarz olarak biliniyor. Ancak, süperbike’lar yakın tarihte değil bilinenin aksine 70’lerin başlarında ortaya çıktılar. Bir motosikleti süperbike kategorisine sokan hem seri üretimlerinin olup hemde pistlerde yarışmalarıydı. Şimdi 70’lerde başlayan ve günümüze kadar evrimleşen bu tarzın öncülerini hep beraber inceleyelim….
Honda CB750
Honda ile ilgili makaleler için tıklayın
Hız ve gücün ilk kez amatörleştirildiği ve amatör sürücülere sunulduğu ilk zamandı. Temmuz 1969’da, 67 beygir gücündeki dört silindirli silindirleri enine kam mili ve eksantrik mil ile donatılmış olan CB, halıyı Kawasaki’nin ayaklarından aşağıya çekti. CB750’nin satışları ABD’de patladı. Bir yıl içinde 1.500 adetlik öngörülen ilk tahmin, bir ayın sonunda 3,000 adetlik satışla tahminleri alt üst edip yeni bir rekora imza attı. Bu modelin ne kadar popüler olacağının ilk işaretiydi. İki yıl sonra, Honda CB’nin daha küçük bir versiyonunu olan 500 Four’u piyasaya sürdü. Four, 750 kadar büyük hacimli bir motor istemeyen biniciler için, mükemmel bir alternatif oldu.
Kawasaki Z1
Kawasaki ile ilgili makaleler için tıklayın
Acımasız H1 500 ve H2 750’nin piyasaya sürülmesinden sonra Kawasaki, New York Steak modeli ile çıtayı biraz daha yükseltti. Nihayetinde ilk Kawasaki Z’ye dönüşecek modelin adı buydu. Z1, bir litrelik motor konseptini yeniden canlandırdı ve bu tartışmanın ilk gerçek süper bike’ı oldu. Ancak Zamanının ilerisinde olan ve günümüz motor teknolojisinin izlerini taşıyan bu güçlü motoru kişiliğini desteklemeyen yaşlı bir şasi ile birleştirildi. Ve özellikle yarışlar için daha sonraları modelde birçok değişiklik yapıldı.
Suzuki GT750 Le Mans
Suzuki İle ilgili Makaleler için tıklayın
Bu Su Bufalosu kadar uysal motosiklet, Kuzey Amerika’daki Le Mans’ta pazarlanan GT750, Suzuki’nin Honda CB750 ve Kawasaki H2’ye verdiği yanıttı. Ancak ağır ve muadilleri kadar çevik değildi. GT750 bunun yerine istikrarlı, öngörülebilir ve genel olarak keyifli bir sürüş vererek ün kazandı. Daha yumuşak süspansiyon ve düşük ağırlık merkezi, GT’yi daha sıcak kanlı ve rakiplerine kıyasla çok iyi bir yol arkadaşı yaptı. 1972’de piyasaya sürülen model, basının beklentilerine cevap veremeyip büyük hayal kırıklığı yaşattı, ancak kullanıcılar bu ağır kanlı ve uysal motosikletin verdiği konforu ve güveni bir süre sonra benimsediler. Rakiplerine göre ağırbaşlı ve saygın 70 hp üreten iki zamanlı, sıvı soğutmalı, üç silindirli bir motorla çalışan GT, ilk günkü süperbike’ların zamanla “yetişkin” bir versiyonu haline geldi.
KAYNAK :
Honda World,
Motorcycle Classic,
rideapart